Hakkımda

Fotoğrafım
Ankara, Türkiye
Kimyayi insana dair her turlu bilesen.

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Günümüz Büyüklerinden/Siyasetcilerimizden Bize Miras



Günümüz Büyüklerinden Bize Miras

Sporda Siyaset

Neredeyse 3 yıldır Brüksel’deyim ve bu süre zarfında da hep aynı spor salonuna gidiyorum. Oraya düzenli gelen insanları az çok tanıyorum. Avrupalı yaşıtlarım kulaklıkları takılı müziklerini dinler, sporunu yapar, tanıdık birilerini gördüklerinde de sohbeti uzatmayıp sporlarına devam ederler genelde.  Bir sene öncesine kadar kahve, su içilen bir dinlenme alanı vardı.  Bu dinlenme bölümüne yakın bir spor aletini kullanırken, üç gencin konuşmalarını dinliyorum. Afrikalı bir çocuk ve Ortadoğulu iki kişi bilin bakalım ne konuşuyorlar? Tabi ki komplo teorili siyaset.  Afrikalı çocuk Ortadoğulu çocugu sakinleştirme amaçlı sürekli “anlıyorum, anlıyorum” diyor. Ortadoğulu çocuğun aslında bir yarası olduğu gözlerindeki öfke, acı, sinirlenmesinden belli. Ben sporumu bitirip yoluma devam ediyorum onlar daha doğrusu Ortadoğulu çocuk hararetli hararetli derdini anlatıyor her ne kadar “anlıyorum” cevabı alsa da.

Otobuste Sabahın Köründe Siyaset

Geçen yıllarda İstanbul’dan Ankara’ya gidiyorum. Otobüste sabahın 4’ünde arkamda oturan çocuğun ağlaması ile uyanıyorum. Yan taraftaki koltuklarda oturan iki adam o saatte hala hükümetin yatırımları, ülkenin aslında çok potansiyeli olduğundan, insanımızın da aslında çalışkan olduğundan bahsediyordu.

Twitterda Ciddiyet veya sadece Siyaset

Örnek I: Geçen hafta twitterda takip ettigim biri Türkiye Siyaseti ile attığı twitlerden sonra konu dışı bir twit atıyor. Takipçilerinden biri hemen uyarıyor savaş varken hayvanlardan bahsetmek de ne gibisinden.

Örnek II: Köln’de konferansta iken twitterıma bakıyorum. Aynı yaş grubumdaki Türkiye’den insanlar savaşlar, ülkenin gidişatı ile ilgili twitler atarken (normal olarak); İngiliz yaşıtım meslektaş ve diğer Ortadoğulu olmayan takip ettiklerim bilgi, sanat, geyik iceren bir şeyler paylaşıyor. Bana düşen ise ‘arada kalmışlık hissi’ tabi ki. 

Amacım şu iyi, bu kötü demek değil; durum özeti yapmak. Ancak en çok düşündüğüm şey ise, lütfen hangi güç, nereyi, nasıl, hangi düşman ülke ile karıştırdı muhabbetine girmeyin okurken, hangi taraftan olursanız olun, mutlak değer içinde biz Turkiyelilere siyasetcilerimizden/buyuklerimizden kalan en büyük miras:

-        -  öfke, 
-         - insanın doğasını bildiğini söyleyen ama insanın doğasını kabul etmeyen,  fikrine asla danışılmayan,  beni yok sayarak benim iyiliğim için yapıldığı söylenen bir iyilik anlayışı,
-        -  öç,
-         - her güne bir anma düşecek bir duzen
-          -yas tutma üzerine bir kültür

kaliyor.

Son 5 yıldır yurtdışında huzurlu, mutlu bir ortamda iken medyadaki haberlere, tepkilere baktığımda arada kalmışlıkla beraber suçluluk hissi kaplıyor beni.  Kimi zaman uzun hava girişi olan zaman bir misket havası, halay parçası, kimi zaman da heyecanlı, mutlu bir şekilde yöresel dans edilen, ama aslında acıklı bir şeyler anlatan bir türkünün mısrası gibi hissediyorum kendimi.